4 Temmuz 2018 Çarşamba

24 haziran seçimleri - 7. / akp-mhp ve bir de bbp'nin türkiye'si bilinmezliğine başlarken.

seçimden çıkan önemli sonuçlar çoktur. akp'nin günümüzün "milliyetçi cephe"si olarak bundan sonrasında ilerlemesi ne güne değindir ya da nasıl sonuçlanır. öncesi ve benzeri olmadığından ne söylense önyargılı beklentilerdir.

bundan sonrasında akp anayasa budur; anayasallık budur diye ilerleyecektir. yazılı anayasa ya da geleneksel anayasallık  yürürlüktedir ama, yeni bir yorumla kıyıya bırakılmıştır. bu cephe duruncaya ya da tükeninceye akp'nin dediği anayasallığa göre süregidilecektir türkiye'de. yaşanacak türkiye geleneksel anayasallıkta çözülmeyen ne çözülür ya da yeni ne sorunlar türkiye'nin önüne yığılır bilen yoktur.

tek bilebildiğimiz: bizim dediğimiz anayasadır, yasadır, düzendir diyen bir cephenin yürümeyi sürdüreceğidir.

yeni düzen dedikleri "yukarıdan aşağıya" yönetimde direnenler nasıl oluşur; kimler olur bilinmezdir. öyle görünüyor ki: akp'nin içinden sorgulama ve olmaz diyenler ortaya çıkmadığı sürece, uygulamada ilerlemeden geriye dönüş olmayacaktır. akp dönüşü olmayan yoldadır.

türkiye'nin içinde "sermaye" değiş tokuşu ve sahiplenmede el değiştirmesi nasıl güçler oluşturur ya da kimler ne oluyoruz; bu da nereden çıktı derler? bugünden bilinmeyendir. yaşadıkça değerlendireceğiz.

türkiye'nin içinde sermaye sahiplenmesindeki değişimlerin üretimi nasıl etkileyeceğini kestirmek zordur. üretim azalırsa, paylaşım ve bölüşüm karşıtlıkları da kaçınılmazdır. üretim sürdükçe ve bugünden öngörülmeyen artışlar yaşanırsaç sermaye sahiplenmesinde değişim çok daha etkinleşir. toplumsal tepkiler yaşanırsa, zoryönetim egemenliğini zorbalıkla sürdürmekten çekinmez.

türkiye'nin yeni düzeni iye başlatılan düzenin en kolay davranma alanı dış siyaset olacaktır. önümüz ve çevremiz dağ gibi sorunlarla kuşatılmıştır.

görünürde, abd, ab ve rusya vardır. bu üçlünün kendi içinde uyumlulukları ya da uyumsuzlukları belirleyici olacaktır. abd ile ab arasında giderek artacak karşıtlaşmalarda; abd ile rusya karşıtlaşmalarında, hep doğru yerde ve hep kazanan olmak istenendir ama, çok zordur.

yakın çevremizde tahran, bağdat ve şam öncelikli olacaktır. onların ötesindeki riyad, kahire ve tel aviv, türkiye'nin güvenlik çıkarlarına uyumlu nasıl uzlaştırılabilir? sanılıyor ki, eski düzen denilen cumhuriyet'in geleneksel düzeni elverişli değildi. şimdi kazanılan bilinmez güçle, kolayca ve hızla, edilgin("pasif") ve korkak siyaset, korkusuz ve küçültücü değil de, büyüten, genişleten bir gelecek öngörüsi başarılı olacaktır. bundan korkan, akp karşıtları diye genellediğimiz cephe, ise kaba deyişle "evdeki bulgurdan olmayalım"dan öteye "ava giden avlanır" dağınıklığında donmuş durumda.

somutta söylersek: nato ekseninden ve korumasından uzaklaşmayalım bir ve de esad'ı suriye'de güç sayalım iki anlayışından öteye esneklik düşünülebilmiş değil. daha da açık söylersek: istemeyiz; siz yaparsanız yanlış yaparsınız varsayımındadır akp karşıtlığı.

akp'nin ilk amacı tbmm'yi ikincil yapmaktır ve anayasallığı, tbmm'den kaynaklanan güç değil deç tbmm'ye dayatılan olarak görmektedir. ortada tbmm olması değil egemenliğin ulus adına tbmm'den kaynaklanıp kaynaklanmadığının belirleyiciliğine akp karşı durmuştur. akp, seçim kazandıkça, akp çoğunluk oldukça, tbmm gücünü hep ayakbağı ve önünden kaldırılası saymıştır. gelinen noktadaç sayıları da artanç tbmm'nin akp karşısına diklenme gücü oluşuncaya bu düzen arayışı durmayacaktır.

akp bundan sonrası yapacaklarında hem akp'yi, hem de türkiye'yi bilinmezliklere taşımakta yeterince güçlü müdür? bilmiyoruz. bildiğimizç her güce karşı güç tepkisinin yaşanacağıdır. akp içinden değilse, akp dışından akp'ye direnecek güç oluşumuç akp'nin yeni düzeninde de aşılmaz dağ gibi önünde yükselecektir.  

4 temmuz 2018, college station, texas.