21 Ocak 2017 Cumartesi

dün bir, bugün iki.

abd'de beklenen 20 ocak da geldi geçti. dün gösteriler ve simgesel gösterişler günüydü. bugün abd, trump'lı günlerinden birini yaşadı. dün yaşananlar değil ama, bugün yaşananlar gelen dört yıl yaşanacaklardır.

bugün yaşananları sıradanlaştırmak zordur. trump'ın başkanlığı kazandığı 8 kasım birinci gündü ve 9 kasım sabahı kadınlar 21 ocak cumartesi için toplanma çağrısında bulundular. trump'ın seçilişi abd'de benzersiz sayılıyor. oysa, 20. yüzyıl'da yaşayanlar için abd milyarderler adına yönetilen ülkeydi. buna aykırı, doğruluğu olsa da geçerliliği tartışmalıdır diyeni dokuz köyden kovarlardı. sonunda, abd'de milyarder bir tutkunun çevresinde toplanan milyarderlerin birazı yönetimin başındadır. beklenmedik olanı da "çalışanlar"in ya da köhnemiş deyişle "işçi sınıfının" kendi için siyasi olmayanlarının çoğunluğunun seçtiği yönetim olmasıdır.

trump'ın başkan olmasına tepkiler adaylığını açıklamasıyla başladı. seçilmesiyle beklenmeyenden yıkılmadık diye 21 ocak örgütlenmesine girişildi. milyarderler ya da kişisel sermaye toplamı yüksek olanlar genellikle cumhuriyetçiler ve demokratlar diye ikili ayrılırlardı. milyarderler halkla birlikte seçmeyi yönlendirirlerdi. sermaye temsilcilerinin kazananları daha çok kazanır olurken yitirenleri çok yitirmiş olmazdı. abd'de kendi adına işçi sınıfı 1920'lerde etkili olmuştu ve 1930'larla bir daha olmamacasına bastırılmış, dağıtılmıştı. sermayedarlar da sınıf bilincini saklamada becerik olmuşlardır.

1992 seçimlerinde teksas'tan ross perot kişisel milyarder olarak "united we stand" öne çıkmıştı ve cumhuriyetçilerden çaldığı 20 milyona yakın ve toplam oyların yüzde 19'uyla, george bush'un ikinci dönemine engel olmuştu. bush 39 milyon oy alırken, 45 milyona yakın oyla bill clinton(toplam oyların yüzde 43'üyle) başkan seçilmişti. bill clinton'un ilk eylemi 1950'lerde öngörülen ve 1960'larda yaygınlaşan "refah toplumu" uygulamalarını, ross perot'un eleştirileri doğrultusunda değiştirmek yönünde uygulamak olmuştu. ross perot'dan sonra da, 1996 ve 2000'de, steve forbes da cumhuriyetçi parti'den başkan adaylığını kazanmada başarılı olamamıştı. bu sıraladıklarım, 1980 sonrasının hemen anımsanacak örnekleridir. 20. yüzyıl boyunca "iş yaşamı"ndaki başarılarını siyasette de kullanmayı deneyenler çok olmuştur. o adaylar da çok öne çıkmayı deneseler de yeterli desteği bulamamışlardır.

trump'ın, görünürde yüksek servetiyle, başkanlık kazanmış ilk başkan olması beklenmediktir. sermaye sınıfının sermaye egemenliği adına trump başkan oldu yaklaşımı bellenmiş doğrudur ve yanıltıcıdır. abd'de istenmeyen ve bastırılan bir düşünme ve siyaset anlayışıdır sınıf ayrımcılığı üzerine siyaset yapmak. abd demokrasisinin olmazlarındandır. abd toplumsallığı da sınıflı toplumdur ve sınıfsal ayrılıklar açıktır. sınıf temelinde ve bir sınıfın öteki sınıfa karşı siyaset geliştirmesine "gizli el" ya da "görünmez akıl" önleyicidir. sermaye sınıfı hep iktidardadır ya da kapitalizm değişmeyendir gerçekliğinden yola çıkıp da: "gizli ya da görünmez"i sermayedarların derinliğidir sanmak ancak kaba ve ilkel "marksist" anlayış olur.

abd'de 1980'lerle ya da reagan yönetiminin abd'de "popüler" olmasıyla "siyasi olmayan abd sendikacılığının" çökmesi, gerilemesi ve neredeyse yokolması da bilinen gerçekliktir. yeni bir durum değildir. daha da ötesi: 1930'ların, hem de, abd tarihinin belirleyici başkanlarından ve geleneksel tanımla "sosyal demokrat" denebilecek başkanı roosevelt zamanında polisle, mafyayla, polis zoruyla yokedilmesinden elli yıl sonra etkisizleşmesini reagan'la açıklamak da yanıltıcıdır. onun zamanında oluşanı reagan'ın gerçeklediğini düşünmek yanıltıcı olur ve geçerli sayılmamalıdır. 19. yüzyıl'daki "makinalaşma" günlerinden yüksekte "teknolojik" gelişmeyle daha ilintilidir demek daha akılcı olur.

bugüne dönersek: bugün trump karşıtlığının "kadın karşıtlığı" temelinde ortaya çıkmasını bellenmiş doğrularla açıklamak kolaycılık olur ve yanıltıcıdır.

dün bir, bugün iki anarşistler, "işgalciler("occupy wall street") ya da zenciler("black life matters") ve kadınlar abd siyasallığının demokrasisinin trump'ı kabul etmeyenleri olarak sokakları milyonlar olarak doldurmuşlardır.

trump tek yanlı siyaset anlayışıyla örgütsüz çoğunlukları örgütlemek isteyecektir. örgütlü trump karşıtları durmaksızın uzlaşmaz varlıklarını sürdüreceklerdir. meclislerde cumhuriyetçilerden trump siyasetlerine direnecek siyasilerle, demokratlardan kimi durumlarda esneyecekler abd'nin yasama gücünü ve trump'ın denetlenmesini belirleyecektir. trump için sorun: cumhuriyetçileri bölünmeksizin birarada tutucu hedeflerle demokratları bölücü hedefleri bulmak öncelikli olacaktır. cumhuriyetçiler de, demokratlar da çözülmeden birlikteliklerini korursa, abd'de, obama dönemindeki kilitlenme sürecektir ve değişim olmayacaktır diyebiliriz.

21 ocak 2017, college station, texas.