22 Eylül 2014 Pazartesi

düşündürücü öngörüler.

musul konsolosluğu'na 11 haziran'da yapılan baskında ışid'in eline geçmiş yurttaşlarımız türkiye'ye döndü. ne oldu da, neden özgürlükleri kısıtlandı? nasıl oldu da, neden 101 gün özgür değildiler? türkiye'nin ortadoğu'daki konumu etkilendi mi? ışid geçen sürede beklediğine erişti mi? açıklamalardan sonuç çıkarmak zordur. çok sesli, çok yönlü açıklamalardan kestirimler de, çokluk önyargılı tepkilere neden oluyor.

bu arada, iki ayrı söyleşi, benzer günde, iki ayrı yayında öne çıktı:

<<
     "Edip Başer: Hedef büyük Kürdistan"

     http://www.hurriyet.com.tr/gundem/27248797.asp?top=1
   
     "Rota değişikliği için fırsat"

     http://www.taraf.com.tr/haber-rota-degisikligi-icin-firsat-164321/
>>

edip başer ile yaşar yakış sıradan yurttaşlar değildir; söylemek istediklerinin ardında olanları bilmiyoruz ama, uyarıcı değerlendirmeleri düşünmeye değerdir.

ortadoğu'da yeni bir atılım ya da yeniden zorlanan bir tasarım olduğu açık. olanları cenevre-2 ile ilişkilendirebilir miyiz? cenevre'de iki kez yapılan abd-rusya toplantılarının başarısızlığından mı bugünkü noktadayız; yoksa, cenevre'de kararlaştırılmış bir tasarımın adım adım yürürlükteki gelişimi midir?

erdoğan-davutoğlu, cenevre'lerde yoktular; olamadılar. gelişenlerde erdoğan-davutoğlu yeniktir. türkiye'de seçmenler yenikliği önemsemediler. edip başer ile yaşar yakış,  erdoğan-davutoğlu yenilgilerini vurgulamanın ötesinde türkiye'nin dış siyasetinde hedeflerin değişimi gereğini iki ayrı yandan ortaya sermişler.

durum ortadadır: erdoğan-davutoğlu yenilgiyi kabul etmiyorlar. o zaman soru açıktır: erdoğan-davutoğlu nasıl değişirler? ya değişmezlerse? bakalım edip başer'le yaşar yakış'ın söylediklerine katılanlar olacak mıdır? kimler sıradadır?

22 eylül 2014, college station, texas.

17 Eylül 2014 Çarşamba

eğrisi, doğrusu birbirine karışmıştır.

haberleri alt alta sıralamadan: esad, obama, el-abidi diye ortadoğu karmaşası deyince kolaycılık ya da kaçışta değiliz. ortadoğu, beğensek de, beğenmesek de suyu çekilmiş bataklıktır.

abd suriye'de esad'a karşı değil midir? esad, obama'ya ve abd kongre'sine birlikte olalım, ışid belasını yokedelim diyor. abd ırak'ta bağdat'la birlikte değil midir? daha dün bir, bugün iki; ırak'ın başbakanı, abd askeri yardımına gerek yoktur; istemiyoruz diyebiliyor. haydar el-abidi abd'nin iktidar ettiği şiiler adına değil; ırak'taki uzlaşım hükümeti adına konuşmuyor mu diyeceğiz? obama, ırak'a askerlerle gitmeyeceğiz; suriye'nin özgür karşıtlarını destekleyeceğiz; ırak ordusu ile kuzey'deki destek güçler önde olacaklardır diyeli bir hafta oldu. yıllardır birbirine düşman demokratlar'la cumhuriyetçiler; başta boehner ve palosi, anında, dosttan öteye kardeş gibi birleşik.

haberleri sıralayalım ve eğrisini doğrusunu düşünelim :

<<
     "House Votes to Authorize Aid to Syrian Rebels in ISIS Fight"

     http://www.nytimes.com/2014/09/18/us/politics/house-vote-isis.html?hp&action=click&pgtype=Homepage&version=LedeSum&module=first-column-region&region=top-news&WT.nav=top-news&_r=0

     "Assad's letter to the US: How Syria is luring President Obama into its web"

      http://www.independent.co.uk/news/world/middle-east/assads-letter-to-the-us-how-syria-is-luring-president-obama-into-its-web-9737292.html

     "AP Interview: Iraq premier nixes US ground troops"

     http://news.yahoo.com/ap-interview-iraq-premier-says-no-foreign-troops-134747998.html
>>

abd ışid'e karşı; bağdat'taki ırak merkezi uzlaşımı ışid'e karşı; suriye ışid'e karşı. türkiye'yi biran için karmaşanın dışında sayalım. ışid, nasıl oluyor da dağılmıyor ve suriye ile ırak sınırlarını yoketmiş şam'ı, bağdat'ı ve erbil'i tehdit edebiliyor? abd, ırak'tan askerlerini, yenilmedik yanılsamasıyla, 2009'da başlayıp 2011'de ırak'tan neden çekmişti? 2009-2011 öncesinde ve sonrasında abd, yeniden, daha da pahalıya malolacak savaşın içinde olacaktır diyenler savaşçıydı da, ışid'i öngöremeyenler mi barışçıdır?

ortadoğu karmaşası: süper gücün ya da süper güçle olanların çözebileceğinden de karmaşıktır. biraz düşününce daha da karmaşıklaşıyor.

17 eylül 2014, college station, texas.

11 Eylül 2014 Perşembe

türkiye için zorlu günlerin eşiğindeyiz.

bundan sonrası gerçektir: abd'nin, ışid'i, önce etkisizleştirme kararını başkan obama açıkladı. ışid'i etksizleştirmeden öteye yoketme kararlılığını da vurguladı obama. abd'nin, obama'nın söylediklerinin gereğini yapmada inandırıcılığı nedir?

abd için, ilk aşamada ışid'in çevre güçlerini yoketmek ilk hedeftir. işid'i yaşatan ve geliştiren dayanak, abd'nin 2003 bağdat sonrası işgaliyle iktidarını yitiren arap çoğunluktur. ışid bağdat kapılarında ve çevresinde durmaktadır.

bağdat'ta, 2003'ten bu yana, ilk kez, ırak'ın tüm siyasiliklerinin temsili ırak meclisi'nde, devlet başkanlığında ve yürütme gücünde sağlanmıştır. yürütmede içişleri ve savunma bakanlıkları sorumluları uzlaşımı boşluktadır. en önemli iki bakanlık yetkilisi olmamasına karşın yeni ırak hükümeti ırak meclisi'nde yüksek katılımlı oylamayla güvenoyu almıştır. haydar el-ibadi, ırak çoğunluğunun güçlü başbakanı görünümündedir. nuri e-maliki'nin yapamadığını, yapmadığını el-ibadi yapabilir mi? ırak devlet başkanı fuat masum'un yanına üç güçlü siyasi iyad alawi, nuri el-maliki ve usame el-nujef meclis'ten destek oyu almıştır.

ırak'ta beklenti açıktır: paramparça ırak toplumunun tüm siyasilikleri güç paylaşımında temsil ediliyor. bu güçlü görünüm ışid'in dağılmasını getirir mi? abd'nin beklentisi budur. savaş alanında ışid karşıdında savaşmadan dağılan ırak ordusu siyasi desteği eksiksiz olduğunda ışid'i caydırıcı güç olacak mıdır? abd'nin ırak ordusundan öteye kürt ordusu diye ırak'ın kuzey'indeki özerk yönetimin asker gücünü birlikte ışid'e karşı savaşmaya yönlendirebilir mi? abd'nin, bir dayanağı da, çok parçalı ve öso(özgür suriye ordusu) diye anılan askeri gücü yeniden derleyip, eğitip ışid'e karşı savaşmada yeralmasını sağlayabilir mi?

abd'nin, ayrıca, suudi arabistan, ürdün, birleşik arap emirliği ve türkiye'yi de ışid'e karşı savaştırma yönündeki çabaları bekleneni getirir mi?

obama'nın umutvar olmasının yetmeyeceğini biliyoruz. savaş kolay ve hızlı sonuçlanmadığında, ışid'in direnç göstermesi durumunda, abd'nin önderliğindeki olası birleşik güç korunabilir mi? kuşkusuz, abd'nin ve obama'nın iyimser umutlu görünümü yetmeyecektir. suudiler, arabistan topraklarında, ışid karşıtı askeri gücün eğitim ve saldırı cephesi olarak kullanımında, abd'ye olanak sağlayacağını açıktan duyurdu. türkiye'nin konumu ise tedirginden öteye gönülsüz görünmektedir. türkiye, başbakanı davutoğlu'nun stratejik derinliğinde ve eylemli davranmada etkisizdir. türkiye'nin ışid'e karşı olmada çekingen uzaklığı geçici midir; yoksa, direnci nasıl kırılır? bu konuda abd'nin türkiye'den beklentileriyle türkiye'nin abd desteğine beklentileri uzlaşır mıdır?

türkiye, kıbrıs savaşı günlerinden bu yana ve akp'yle 2002'den günümüze en önemli seçmesinde durgundur. davutoğlu-erdoğan, türkiye'ye önderlik edecek gücte olacaklar mıdır? abd için yitireceği çoktur diyemeyiz; abd'nin kazanacakları kesinlikle çoktur. türkiye için ise kazanacağı olmayan ama, yitirecekleri çok olan abd desteği gerçeklenebilir mi? abd, çıkarlarını korumada, güvenli olmada türkiye'yi yanına almadan etkili olabilir mi?

11 eylül 2014, college station, texas.

9 Eylül 2014 Salı

ışid'e karşı türkiye'nin seçmesi "stratejik"tir denilemez.

küreselin egemenleri abd/ab için seçme geride kaldı görünüyor. ışid'in önü kesilmek isteniyor. türkiye için de seçme gecikmeyecektir. öyle anlaşılıyor ki, türkiye de abd/ab yanında ışid'i denetleme, çevreleme savaşında yeralacaktır:

<<
    "Arabistan'da kritik terör zirvesi"

     http://www.yenisafak.com.tr/dunya/arabistanda-kritik-teror-zirvesi-683531

     "CHP IŞİD'e karşı uluslararası koalisyona karşı olmaz, gerekirse Erdoğan'la görüşürüz"

     http://t24.com.tr/haber/chp-iside-karsi-uluslararasi-koalisyona-karsi-olmaz-gerekirse-erdoganla-gorusuruz,270227
>>

türkiye içinde tepki olur mu? rusya'nın, suriye'nin türkiye'deki uzantılarıyla barışçı tepkiler olabilirden öteye olacaktır diye düşünebiliriz.

önce geriye gidip anımsama: ırak'ta seçim sonuçlarıyla şam'a karşı yetersiz kalmış ışid suriye'den koptu bağdat'ı zorladı. seçim sonuçlarına direnen nuri el-maliki ırak ulusal meclisi'nin toplanmasına direnemedi. ırak meclis başkanı belirlendikten sonra, ırak devlet başkanı seçildi. nuri el-maliki direnisi ile ışid saldırısı gelgitinde iran'ın seçmesiyle nuri el-maliki direnci geriledi. o arada, ışid ırak'ın kuzey'ini ve petrol kaynaklarını zorladı. nuri el-maliki çekildi.

sonunda, ırak içi geçici uzlaşım gerçeklendi ve haydar el-abadi ırak ulusal meclisi'nden güvenoyu aldı.

ışid'e destek olan ya da ışid'le bağdat'ı zorlayan araplar ışid'ten kopacaklar mı? ışid savaşmadan çözülür mü? bugün soru budur.

"stratejik derinlik" ya da, kendi anlatımlarıyla, "daha aktif" davutoğlu ışid'e karşıtlıkta yerini alacaktır. ışid etkinliği ortadan kalktığında akp dış siyasası kazanmış olmayacaktır. ışid'le akp dış siyasasının batık görünümü bugün gelinen noktadır. 

9 eylül 2014, college station, texas.

8 Eylül 2014 Pazartesi

türkiye'nin seçmesi küreselden yana mı, karşı mı olacak?

küresel dediğimiz günümüzün egemenliğinin yeni hedefi: ışid. emperyalizm günlerinde birimler değişikti: sömürgeci devletler ile mazlum uluslar.

küreselde bugün birimler değişiktir: karşıtlıklar da, savaşlar da devletler ve uluslararasında olmuyor. 1989'dan bu yana öyledir. yenidir bu durum.

türkiye'nin küreseldeki konumu nedir? şöyle de sorabiliriz: küreselin egemenleri ışid'e saldırdığında türkiye egemen midir, "mazlûm" mudur ya da "mağdur" mu olacaktır?

önce türkiye'de bugünkü yansımalara bakalım:

<<
     "ABD IŞİD için ilk adımı attı"

      http://www.yenisafak.com.tr/gundem/abd-isid-icin-ilk-adimi-atti-683252

     "Kritik ziyaret"

     http://www.yenisafak.com.tr/politika/kritik-ziyaret-683398
>>

küreselin "süper"i abd, tek başına ışid'le başedemezdi. nedeni de açıktır: abd ışid'le savaşsa, çevre seyirci mi olur? abd meksika ile savaşmıyor ki. abd'nin uçağı, silâhı bir yerde konuşlanması, bir yerden kalkıp, bir yere inmesi gerekiyor. işid'in gücü insan çokluğu; abd'nin ise savaşacak askeri yok. ışid'in silâhı var ama silâhsızları kaçıracak, önüne çıkmayacak düzeyde.

abd, çevre desteği olmadan, küreseldeki egemenlerle birlikte olmadan ışid'e saldırma gücünü bulmadı. abd'nin gücü, önce ışid'i çevrelemek; ardından da, çevre güçlerini egemenlerle birlikte ışid hedefine yönlenmektir.

küreselin egemenleri biliniyor. birleşmiş milletler'de rusya ile çin, ışid'e saldırıda dışarıda kalmayı yeğliyor. abd, ingiltere, fransa ya da abd/ab egemenliğinde, ışid'in çevresinden nasıl bir örgütlenme gelişiyor? çevre güçleri derken bağdat, şam, tahran ve ankara'yı birincil diye düşünmemiz gerekir. ençok etkilenecekler de halep, erbil ve beyrut olacaktır. riyad, kahire ve amman uzaktan içindedirler çevrelemenin.

8 eylül 2014, college station, texas.

6 Eylül 2014 Cumartesi

değişim de; nereye doğru?

oldubittiler çok; sıradan ve olağanlaşıyor. ya değilse diye sorulamıyor. ya bişeyler saklanıyor, ya bilinmesin isteniyorsa?

cumhurbaşkanı seçildi ve kıbrıs, azerbeycan nato diye yolcu. bu oldubittidir. nato toplantısı'nda davutoğlu'nun olması gerekirdi diye sorgu yok. olağandır, sıradandır ve oldubittidir.

uçak kimindir sorgulaması önceliklidir. içinin döşenmesi, işlevselliği şöyledir böyledir. bu önceliklidir: hem önemsenmede, hem de sorgulanmada. daha da büyük soru: cumhurbaşkanı nerede otursun; başbakan nerede oturacak? başkanla yardımcısı onca uzak olur mu? kim kime gidecek ivedi gündemlerde? sorgu bu olmalıdır? onun da günü gelecektir; hele bir taşınsınlar.

atatürk orman çiftliği adı büyük, kendisi sıradanlaşmış bir simgeydi. cumhuriyet yapısı nedir? ençok yapılanma 1930'lardadır. anıtkabir ile tbmm 1950'lerin başı ve sonudur. o iki yapının bileşkesi, bileşimi gibi görünüyor.çok dikey ve yatay çizgileri var. biraz yuvarlanmalar olsaydı diye sorgulanamaz; oldubittidir. güvenliği ya da yeraltı korunma yerleri düşünülmüştür diye düşünmeliyiz. sorgulama olmaz. sıradan yurttaş için özdür, biçimdir, işlevselliktir sorgu konusu değildir. selçuklu izleri midir; yoksa, osmanlı'nın ilk dönemi midir güncel konumuzdur. osmanlı'nın son döneminde günün malzemesi, ustalığı ve avrupa, rusya yapıları esinlenmeydi. cumhuriyet ise özgün olmak isterken, kıt kaynaklarla yalın yapılanmaydı. 

sorun, bunlar değil. sorun, arada, "hükümet kuruldu" ve ardından o ne hızdır "yeni türkiye" programı yazıldı; o ne hızdır, tepkisizliktir. "hükümet oylandi" ve geçerlilik kazandı :

<<
    "Azimle çalışmaya devam edeceğiz"

>>

chp kurultay'ı hükümet kurulması ve tbmm'de program/oylama sürecinden önemde öne çıktı. chp kurultayları hep öne çıkar ama, bu önemsiz ve sıradan kurultay, neredeyse, tarihin en büyük kurultayı önemine yükseltildi. kılıçdaroğlu için öyledir de; türkiye için önemini zaman gösterir.

chp kurultayı'nda konuşma azdı. muharrem ince'ye söz verildi ve sonrasında kemal kılıçdaroğlu sesini yükseltti. seçimler oldu ve kılıçdaroğlu beklenenden az yeterli oy aldı; ince'nin oyu yetersizdi seçilmek için ama sıradan oy sayılmadı. chp yerel seçimlerde beklenen oy düzeyini yakalamış mıydı; cumhurbaşkanlığı seçiminde aday seçimi sürecinde kimler etkili olmuştu? sorgulamanın sırası değildir; oldubittiler sıradanlaşmıştır; olağandır.

son kurultay geçicidir. akp'de yönetim değişimi geçicidir. oysa, 2015 seçimleri süreci başladığında ençok yinelenecek olanı sorgulamıyoruz ama, düşünebiliyoruz: cumhuriyet tarihinin en önemli seçimi. anayasa yenileyecek, 21. yüzyıl'ın türkiye'sini tanımlayacak tbmm oluşacak. önce seçim olsun, sonrasında düşünürüz.

nato toplantısı'nda rusya ve ışid sorgulanmış. ikili görüşmelerde stratejinin derinliği belirlenmeye çalışılmış. bir sonrası havadan saldırıdan ötesi midir? sorgulama yok. yaşayacağız. akp yönetimi belirlendi; chp belirlendi. ışid'in sırası da gelir.

6 eylül 2014, college station, texas.